Can Yılmaz, 1968 yılında İstanbul’da doğmuştur. Annesi ev hanımı, babası ise elektronik eşya satan bir mağazada çalışandır. Meşhur komedyen Cem Yılmaz’ın abisi olmakla birlikte bir de Özge adında bir kardeşe daha sahiptir. Baba tarafından aslen Sivaslıdır. Kendisini ‘olgun bir çocuk’ olarak betimleyen Can Yılmaz, fikirlerle dolu ve oldukça üretken bir yazardır. Küçüklüğünden beri yazmaya olan aşkı onu bir yazar olmaya itmiştir. Dizi yazarlığı, skeç, tiyatro oyunları gibi birçok projede yazarlık yapan Can Yılmaz günümüzde Kafa Dergisi’ne yazmaktadır. ‘’Hokkabaz’’, ‘’Pek Yakında’’, ‘’Her Şey Çok Güzel Olacak’’, ‘’GORA’’, ‘’AROG’’ ve ‘’Yahşi Batı’’ sinema filmlerinin senaryolarını Cem Yılmaz ile birlikte yazmışlardır. Oyuncu olmayı denemek istemiş ancak başarısız olunca bu hayalinden vazgeçmek zorunda kalmıştır. Üç hikaye kitabı vardır. EDEBİ KİŞİLİĞİ Yalın ve akıcı bir üsluba sahip olan Can Yılmaz gerek mizahi dili gerekse hikayelerinde toplumun, hükümetin ve dönemin çeşitli yönlerini eleştirmesi açısından Aziz Nesin’e oldukça benzemektedir. Hikayelerinde Rıfat Ilgaz’dan da esintiler bulunmasının yanı sıra sahip olduğu mizahi üslubuyla bu iki yazardan ne kadar etkilendiği açıkça ortaya çıkmaktadır. Can Yılmaz eserlerinde oldukça kuvvetli ve gerçekçi betimlemeler kullanmış ve ayrıntıya girmekte bir sakınca görmemiştir. ‘Toplumcu gerçekçilik’ akımından etkilenmiş ve bütün toplumcu gerçekçi yazarlar gibi hikayelerinin konusunu günlük hayattan almış ve hayatı, hakikate sadık kalarak tasvir etmeye özen göstermiştir. Hikayelerinde yazdığı karakterleri bizden biridir ve bu karakterlerle her gün karşılaşırız. Okuyucu, hikayeleri okurken bu karakterleri tanıyormuş gibi bir hisse kapılır. Gerek hayatı olduğu gibi yansıtması gerekse kullandığı bu samimi ve gündelik karakterler bize Sait Faik Abasıyanık’ın hikayelerinin tadını ve zevkini verir. Yazdığı yazıları daha sonra okuduğunda beğenmeyip çöpe atması ve yazdığı ilk yazılarında başlığı kırmızı kalemle yazması Can Yılmaz’ın ne kadar mükemmeliyetçi bir yazar olduğunun göstergesidir. Bu özelliği ile yazar bize, yazdığı eserlerin birçoğunu beğenmeyip yarım bırakan Yahya Kemal Beyatlı’yı anımsatmaktadır. Toplumsal sınıflara yer verdiği eserlerinde toplumun durumunu, sıkıntılarını özenli bir şekilde işler. ‘Eleman Aranıyor’ isimli hikayesinde kaleme aldığı İsmail isimli çalışanın yaşadıklarını, çektiği sıkıntıları ve onun müdürü ile arasındaki ilişkiyi başarılı bir şekilde bize yansıtan yazar, ‘Bir Mayıs Ütopyası’ isimli hikayesinde toplumun olumsuz yönlerini eleştirir ve daha iyi, kültürlü ve dünyadaki bütün toplumlar tarafından takdir edilen bir toplumun hayalini kurar. Can Yılmaz ‘Mektup’ isimli hikayesinde büyük bir şehirde yaşamanın ve iş bulmanın zorluklarını anlatır. Hikayedeki Vedat isimli karakter iş bulmayı başarsa bile yaşadığı sıkıntılar yüzünden bulduğu işte tutunamaz ve yeni bir iş aramak zorunda kalır. Yazarın, daktiloda F klavye yerine A klavye kullanmak zorunda kalmasına ettiği sitem bize Can Yılmaz’ın milli şuura sahip, anadile önem veren bir yazar olduğunun kanıtıdır: |
Can Yılmaz Kimdir?
Gönderi Sayfalama
Yorum Yap
Yorum yapmak için giriş yapmış olmanız gerekir.
Can Yılmaz burada yazmasaydınız kim diye bakacaktım komedyen cem yılmaz’ın kardeşi imiş.